Hiperparatiroidi

Parathormunun aşırı salgılanmasına bağlı olarak ortaya çıkan tabloya hiperparatiroidi denir. Bu durumda kan kalsiyum düzeyi yükselir (hiperkalsemi) ve buna bağlı şikayetler ortaya çıkar.

Hiperparatiroidi nedeni paratiroid bezlerin kendisinden köken alıyorsa ortaya çıkan klinik tabloya primer hiperparatiroidizm adı verilir. Başka bir nedene bağlı (kronik böbrek yetmezliği veya barsaktan emilim bozukluğu) olarak ortaya çıkıyor ise sekonder hiperparatiroidizm olarak isimlendirilir.

Primer hiperparatiroidizm toplumda görülen kan kalsiyum yüksekliğinin en sık nedenidir. Kadınlarda daha sık görülür ve üç nedeni vardır:

Adenom: %80-85 (sıklıkla tek bir paratiroid bezindeki iyi huylu tümördür; nadiren iki veya daha çok paratiroid bezinde de olabilir)

Hiperplazi: %10-15 (bütün paratiroid bezlerin aynı anda büyümesidir)

Kanser: %1-2

Paratiroid adenomu, paratiroid bezinin iyi huylu tümörüdür. Adenomların neden ve nasıl ortaya çıktıkları bilinmemektedir, ancak bezin uyarıdan bağımsız olarak kendiliğinden aşırı parathormon salgılaması söz konusudur. Bezin normalden fazla büyümesi nedeniyle aşırı hormon salgılanır ve kanda kalsiyum düzeyi yükselir (hiperkalsemi). Bu hastaların %80’ninde hiçbir belirti görülmez.

Susuzluk, sık idrara çıkma, bulantı, kusma, vücutta karıncalanma, kabızlık, kilo kaybı, halsizlik, çabuk yorulma ve psikolojik gerginlik görülebilir. Bu hastalarda midede ve oniki parmak bağırsağında ülsere çok rastlanmaktadır. Kemik ağrıları ile tekrarlayan böbrek taşları da hiperparatiroidi hastalarında sık rastlanan rahatsızlıklardandır. Kan ve idrar tahlillerinin yanı sıra kemik filmleri ve ölçümleri teşhis için yol göstericidirler. Ultrasonografi ve sintigrafi ise tanı için olmazsa olmaz tetkiklerdir. Primer hiperparatiroidi durumlarında, yani bezin kendisinde bozukluk olan durumlarda asıl tedavi şekli cerrahi müdahale ile büyümüş dokunun veya tümörün çıkarılmasıdır.

 

Hiperparatiroidi belirtileri:

  • Romatizma benzeri eklem ağrıları ve kas krampları
  • Duygu durum bozukluğu (depresyon)
  • Karın ağrısı
  • Bulantı, kusma
  • Halsizlik
  • Aşırı idrar yapma
  • Bilinç bulanıklığı
  • Kas güçsüzlüğü
  • İnatçı mide ülseri yakınmaları
  • Sık sık böbreklerden kum ve taş düşürme
  • Nedeni belli olmayan yüksek tansiyon

Günümüzde paratiroid ameliyatları en sık paratiroid adenomu olan hastalara uygulanmaktadır. Kan kalsiyumu yüksek, böbrek fonksiyonları ve/veya kemikleri etkilenmiş olan, yakınmaları olan ve tetkiklerinde adenom saptanan her hasta ameliyat edilmelidir.

 

Hipoparatiroidizm

Hipoparatiroidi durumunda paratiroid bezleri yeterli miktarda parathormon adlı hormonu salgılayamamaktadır. Bunun en çok görülen sebebi tiroid ameliyatları sırasında paratiroid bezlerinin büyük kısmının veya tamamının hasar görmesidir veya çıkarılmasıdır. Ayrıca bezlerin iltihap, kanser gibi sebeplerle harabiyetleri ya da doğuştan olmayışları da hipoparatiroidi durumuna yol açmaktadır. Hipoparatiroidi hastasında kan kalsiyum düzeyinde azalma söz konusudur. Bu azalma sonucunda hastada erken ve geç dönemde birtakım belirtiler ortaya çıkar. Bunlar, kas kasılmaları, kas seyirmeleri, dudak kenarlarında uyuşma, parmak uçlarında karıncalanma, sinirlilik, halsizlik, kişilik değişiklikleri, havaleler, hırıltılı solunum, çift görme ve karın ağrısıdır. Deri kuru bir hal alırken tırnaklar incelir ve kırılgan hale gelir. Yine uzun dönemde hastada katarakt meydana gelebilir. Hipoparatiroidinin tedavisinde günümüzde kalsiyum ve D vitamini kullanılır. Parathormon ise tedavide rutin kullanıma girememiştir.